Kıymetli Sözler

İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Efendi Hazretleri (K.S.) buyurmuşlar ki:

“Mürşidi Kamil, dünya hırkasını soyunup ahiret(maneviyat) hırkasını giyinen kişidir. Ben ihvanım arasında kimin Şeyhlik yapıp yapamayacağını bilirim; ama bunu tayin etme yetkim yoktur. Peygamber Efendimiz (SAV) dört halifesi ile bana bildirirler, ona göre ben açıklayabilirim. Zira Mürşidi Kamil, Peygamber Efendimizin(SAV) hem vekili, hem varisidir; onun için de doğrudan kendisi kendi vekil ve varislerini tayin etmektedir.”

Hacı Dursun Efendi Hazretleri (K.S.) buyurmuşlar ki:

“Evlatlarım, aslolan istikamet üzre olmaktır.

En büyük hal, Kur’an ve Sünnet üzre, istikamet üzre bir ömür yaşamaktadır.

Bir kimsenin havada uçtuğunu, suyun üstünde yürüdüğünü görseniz, eğer bu kişide iman yoksa, Kur’an ahlakı ve sünnete ittiba yoksa bu hallerin hiçbir ehemmiyeti yoktur. Suda balık da yüzer, havada kuş da uçar; aslolan iman ve ihlastır.

En büyük keramet, Kur’an ahlakı, Sünnete ittiba doğrultusunda, istikamet üzre, imanla ve ihlâsla son ana kadar yaşamaktır. Bunca günahımıza rağmen hala ayakta olmamızdan büyük keramet var mıdır..”

Hacı Dursun Efendi Hazretleri (K.S.) buyurmuşlar ki:

 “Bana danışana ben Hekimim

Bana danışmayana ben kimim”

Hacı Dursun Efendi Hazretleri (K.S.) bir sohbetlerinde buyurmuşlar ki:

 “Kardeşim, yolumuz, Sünneti Seniyye yolu, Sıddık-ı Azam yolu, Nakşibendî yolu.

 Peygamber Efendimiz (SAV), Ebubekir Sıddık (R.A.), Şah-ı Nakşibendî Efendimiz, yolumuzun Büyüğü olan Pirlerimiz Mevlana Halit Hazretleri (K.S.), İhramcızade Hazretleri (K.S.), Hafız Efendimiz (K.S.)  ne anlatmışsa biz de onu anlatıyoruz.

Yolumuz onların yolu.

Yolumuzda muhabbet sohbet iledir.”

Hacı Dursun Efendi Hazretleri (K.S.) buyurmuşlar ki:

 “Nefsini tezkiye etmemiş (temizlememiş) bir insan adeta canlı bir bomba gibidir. Nefsinin ona nerede, ne zaman, nasıl bir oyun oynayacağını bilemez. Kendini beğenir. Nefsine kapılır. Hiç ummadığı bir anda ve yerde bir de bakar ki, nefsi onun sırtını yere vurmuş, adam ne olduğunu bile anlayamaz. Nefis sinsi bir düşman gibidir. Nefis, şeytandan da daha eşeddir. Kişinin en zayıf anını kollar. Onu en aciz anında yakaladığında sırtını hemen vurur yere. Onun için Allah dostları hiç kendilerinden emin olmamışlar ve olan hallerinden nefislerine kendilerine en ufak pay çıkarmamışlar, hep bir yerde bir bit yeniği aramışlar.”